Kıbele Tavuk Gübresi

Anasayfa

Kıbele Tavuk Gübresi

 Ürünle ilgili gerekli tanıtımlar yapılmaktadır. Bereket TV de reklamlar geçmektedir. Reklam videosunu ve diğer bilgileri ve ilgili görselleri, livanetarim facebook sayfasından ve www.livanetarim.com web sitemizden görebilirsiniz. 

     Ürünümüz, ülkemizde ilk kez ve tamamen Tarım Bakanlığının onay ve desteği ile kurulmuş olan, Bolu Kıbrıscık İlçesindeki fabrikamızda üretilmektedir. Bakanlığın konusunda desteklediği ilk ve tek özel proje olmasının yanısıra, projelendirme-yapım ve Türkiye Tek Satıcılığı da şirketimize aittir. Tesisin mülkiyeti ve yönetimi ise SS Kıbrıscık Tarımsal Kalkınma Kooperatifindedir.
 
     Ürün, temel gübre özelliğinde olan organik bir gübredir. Yaklaşık 120 günlük bir süreçte işlenerek, tam fermente ve pelet formunda çıkmaktadır. 

     
İhracata uygun bir üründür. 

   
  Ürün, hammadenin doğal haliyle, hiçbir kimyasal karışım veya müdahaleye uğratılmadan naturel halde üretilmektedir.

     "Tavuk Gübreleri" genel bir tanımdan hareket edersek; Kıbele Etçi Tavuk Gübresi, Yumurta Tavuğu gübrelerinden, hem içerik ve hemde kullanım miktarları açısından önemli farklılıklar göstermektedir. Çünkü hammadde kaynağı farklıdır. Yumurta Tavuğu gübreleri, kümeslerden günlük çıkan hammaddeden üretilmek durumundadır. Oysa Etçi tavuk dışkıları yaklaşık, 45-50 gün kümeste kaldıktan sonra, altlıklı olarak çıkmaktadır. Ayrıca, Yumurta tavukları protein ağırlıklı, etçi tavuklar ise enerji ağırlıklı yemlerle beslenmektedir. Bu nedenle dışkının içeriği ve nem değeri farklı olmaktadır. Diğer bir faktör ise etçi tavuk gübrelerinin ( piliçlerin yetiştirilme süresi olan 42-45 gün boyunca ), kümeslerde, altlıklı ( odun talaşı ) olarak, en az 42-45 gün kalmasıdır. Böylelikle zararlı gaz'lardan kurtulmuş, fermentasyon başlangıç aşamasının bir kısmını doğal ortamda tamamlamış olmaktadır. Bu farklar, etçi tavuk gübrelerini daha değerli kılmaktadır. 

     Analiz değerleri ve üretim prosesleri açısından, hayvansal orjinli gübreler arasında ciddi farklar vardır. Dikkat edilmesi gereken en önemli ayrıntılar; gübrenin, kurutma, yarı fermente ve tam fermente olmasıdır. Kurutma ve yarı fermente gübreler, gerek analiz içeriği ve gerekse de topraktaki yarayışlılığa geçme süresi ve yarayışlılık oranı olarak son derece dejavantajlar içermektedir. Aslında köylerde, geleneksel olarak yapılan gübre biriktirme ve tarlaya atma yönteminden fazla bir farkı yoktur. Kurutma gübreler, günlük dışkıların seperasyon yoluyla sıkılması ve katı kısmının 1-2 günlük kurutma/fırınlama sistemlerinde kurutularak, paketlenmesidir. Bu yöntem daha çok yumurta tavukçuluğu yapan holding kuruluşlarının, dışkıları bertaraf yönteminden başka birşey değildir. Bu şekliyle bir taraftan dışkılardan kurtulunurken bir taraftan da ticaret olanağı yaratılmaktadır. Ancak bu şekliyle piyasaya çıkan ve genelde toz halinde paketlenen gübreler, aşırı koku yayar ve toprağa atıldıktan 40-60 gün sonra yarayışlılığa geçer. Yani toprakta fermente olur. Tabi bu arada ciddi içerik kayıplarına ve toprağın asitlenmesine ve tuzlanmasına yol açar. Bunun farkına varan ve özellikle bertaraf gübresi üreten yumurta tavuğu gübresi üreticileri ( kireç, zeolit, jips gibi ) hammaddeye değişik kimyasallar katmaktadırlar. Bu şekilde asitlilik ve koku sorununu aşmaya çalışmaktadırlar. Ancak bu yol gübrenin " Organik " olma niteliğini bozmakta, gübrenin " Organoleptik " gübre olmasına sebep olmaktadırlar. Diğer taraftan, bu bilgiler ışığında bile, üretilenin organik menşeyli olması, BBE içermesi, içeriğinin beyan ediliyor olması, Bakanlığın konu ile ilgili Yönetmeliğinin, ayrıntılara yer vermeden geniş marjlı teknik kriterlere olanak vermesi, sonuçta; " Çiftlik Gübresi " basit algısına göre değerlendirme yapılması gibi sebepler nedeniyle, hayvansal orjinli dışkıların piyasalaştırılması mümkün olmaktadır. Ancak yine de, bilimsel bir yaklaşımla, basitçe; organik menşeyli gübrelerin kimyasal menşeyli gübrelerden daha üstün ve yararlı olduğunu vurgulamalıyız. 

     Kıbele Etçi Tavuk Gübresi ise ülkemizde Broiler gübrelerinden ilk kez üretilen sanayi gübresidir. Proses (Etçi tavuk yetiştirme koşulları ve dışkıların en az 42 gün zaten kümeste birikmesi ve altlıklı olarak- odun talaşı- çıkması nedeniyle) ilk kez bizim projemde çözülmüştür. Proses tam fermentasyona dayanır. Ayrıca, etçi piliçlerin, enerji içerikli yemlerle beslenmesi, dışkılarının ilk çıkış neminin düşüklüğü, etan-metan-amonyak gazlarının ve bunların havayla temasta oluşturudukları reaksiyonlar nedeniyle, zararlı ürik asit ve tuzlarının hammadde aşamasında yok olması nedeniyle, son derece faydalı bir formda işlenmeye gelmektedir. 

     Ph derecesi nötr ve nötre yakın değerdedir. Ayrıca EC değeri 2,6 gibi düşük değerlidir. 

     Kıbele gübre, yaklaşık 45-50 gün kümeste kalma, 60-75 gün stoklama sahasında harmanlama-havalandırma-doğal oksijenlendirme yoluyla doğal mikrobilojik aktivasyon, 10-14 gün kompostlama, 2-4 gün işleme olmak üzere, toplam olarak yaklaşık 120-140 gün bir süreçten geçerek ambalaja girmektedir. Zaten baskılanmamış, müdahalesiz fermantasyon bu şekilde işlemelidir. 

     
Diğer bir önemli husus ise; organik madde içeriğidir. B.Baş ve Yumurta tavuğu gübrelerinde en yüksek içerik 50-55 dir. Ve bunun üstünde olması da olası değildir. Kıbelede ise bu oran en az 68 dir. Yapılan analizlerde, ortalama değer 72,2 olarak bulumuştur. En kötü koşullarda çıkan tek analiz değeri 68 olmuş, diğerlerinde ise 72-74 arasında değişmiştir. Bu durum, gübre kullanım miktarlarında yaklaşık 2-2,5 kat daha diğer gübrelerden az miktarlarda kullanım sonucunu doğurmuştur. Yani dekara maliyet değerleri, piyasadaki kimyasal gübrelerde dahil olmak üzere en ucuz maliyetli gübredir. Diğer gübrelerde, gübrenin yarayışlılık oranı 30-35 seviyelerinde iken, Kıbele de 60-65 dir. Ayrıca diğer gübreler yılda iki uygulama önerirken, bizim önerimiz yılda bir kez kullanımdır. 

    Böcek, kurt, sinek, zararlı protozoalar ve mikrobiyolojik etkenlerden, UV ve Kızıl Ötesi ışınlarla arındırılarak çıkmaktadır. 

     Diğer bir üstünlük ise gübremizin pelet formunda oluşu ve makine ile atılmaya uygun olmasıdır. Bu durum hem işçilik maliyetlerinde pozitifliğe yol açmakta, hemde toz olarak atılan gübrelerde, atılırken oluşan uçma-rüzgarla götürülme gibi kayıplara yol açmamaktadır. 

     Diğer bir önemli faktör ise Humik ve Fluvik Asit miktarıdır. Madensel kaynaklı leonardit de dahil olmak üzere, sıvı gübrelerde bile bu oran % 50 ler (spesifik üretimler hariç) seviyesinde iken, Kıbele'de bu oran 61,5 dur. Bunun anlamı ise; toprakta bulunan ancak bitkilerce kullanılacak formülasyonlarda olmayan, birikmiş Bitki Besin Elementlerinin (BBE) kullanıma sokulmasıdır. Böylelikle gübrenin kendi içeriğinden gelen gübrelemenin yanısıra, toprakta uzun yıllar birikmiş ve rezüdü olarak bekleyen BBE'nin de kullanılmasıyla, aslında Duble Gübreleme yapılmış olmaktadır. Durum maddi değer açısından ele alındığında ise çiftçi, yıllardır parasını ödediği ve toprakta gömülü halde duran ( toprağı kirleten, tuzlandıran, çoraklaştıran ve bozmuş olduğu toprak kimyası nedeniyle yaptığı gübrelemelerden yeterli faydayı alamayan ) kaynağı da geri döndürme imkanına kavuşmakatadır. Yani gübremizin dolaylı faydası da yadsınamaz düzeydedir. İyi çalışmalar. 


CIFTCI DANISMA HATTI

0(284) 633 10 07 P.tesi - C.tesi : 09:00 - 18:00